DİĞER
"Karamustafa’nın yerleştirmesi kriz ve olası şiddeti mekân, nesneler ve sesler üzerinden gösterirken, Nesli Türk odağına bedeni alıyor: bir patlama sonrası hali andıran, ‘kan revan’ içinde kalmış, tuvalden taşacakmış gibi duran ‘taşan’ ve ‘aşırı’ bedenler."
Carlos Fonseca: “Doğayı yazı açısından düşünüyorum: fosiller tarihin bir yazımıdır. O halde işin püf noktası o yazıya sadık kalmak ve onu bir hikâye olarak okumayı öğrenmek bence. Bilincin ne olduğunu yeniden tanımlayan bir hikâye: Belki de doğa, başka bir ölçekte ve başka bir dilde bir bilinçtir.”
K24'te haftanın vitrini: Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Aslında iyi yapılmış bir sergi ya da bir müze düzenlemesi kitap gibidir. Siz bir izleyici olarak giriyorsunuz, A’dan Z’ye bir obje hakkında bilgi alabiliyorsunuz. Aslında bir kitabı görsel olarak görüyorsunuz..."
"Aysun Kara hikâye anlatma meselesinin farklı görünümlerini, anlattığı hikâyenin temel parçalarından, temel unsurlarından biri olarak, hatta kurucu bir unsur olarak kurgulamış. Bu kurgu sadece hikâye anlatıcılığını romanın meselelerinden biri olarak belirlemiyor, daha önemli bir işlevi var; olay örgüsünün çatallanması, çapraşıklaşması da bu sayede mümkün oluyor."
"Belli ki Türklerin Osmanlılardan bu yana denizle bir dertleri var. Civardaki MSGSÜ İstanbul Resim ve Heykel Müzesi’ndeki Serginin Sergisi-II’de, asker ressamların buz pateni pistine benzeyen donuk su yüzeyleri ve hafif yamuk perspektifleri içimizi garip bir şefkatle dolduruyor."
Yeni çıkan, yeni baskısı yapılan, yayınevleri tarafından bize gönderilen, dikkatimizi çeken; okumak ve üzerine yazı yazmak için ayırdığımız bazı kitaplar...
"Lessing’in romanesk, gerçekçi ve lirik tarzı, kültürel çatışmalar, ırksal ve etnik adaletsizlikler, bireysel vicdan ile kamu yararı arasındaki çelişki, sınıflar arasındaki şiddet, kökünden kopma, hatta çocukluk gibi çeşitli konuları ele almasına izin veriyor."
"Afrika feminizmlerine yöneltilen eleştirilerin çoğu, Afrika kültürü ve geleneklerini korumayı amaçlayan, kolonicilik karşıtı milliyetçilik akımlarında görülen düşünce yapısına benzer bir zihniyetten gelmektedir: Onlar için feminizm bölücü, ayırıcıdır ve Batı’dan esinlenmiştir."
"Sergiye küratörün dahice buluşu sayesinde bir ‘iş’ olarak dahil edilen bu katmanlı manzara, kitsch’in neredeyse bütün aşamalarını ve türlerini içeriyor ve serginin belki de en açıklayıcı, en ‘yerel’ işi."
Hayvan Müzesi devrimci imkâna dair işaretler olduğu gibi bir saplantı anıtı olarak da okunabilir. Kişinin kendisine yeni bir öykü ve hatta mit yaratma çabasının uzak sıçrayışlarla mümkün olabileceği düşüncesinde ısrar etmek ve hatta bunu tuhaf bir megalomaniyle harmanlamak
“Güzelliği kalıcı kılmak” Orhan Pamuk’un estetik anlayışında önemli bir yere sahiptir. Peki, nasıl kalıcı kılınır güzellik?
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.